fener


Fenerbahçe Haberleri

19.01.2014 21:01

Takımımızın programı

İkinci yarı hazırlıkları kapsamında çalışmalarının Antalya etabını tamamlayan Profesyonel Futbol Takımımız, 27 Ocak Pazartesi günü Torku Konyaspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını 2 günlük iznin ardından 21 Ocak Salı günü yapacağı antrenmanla sürdürecek. Can Bartu Tesislerimizde gerçekleştirilecek çalışma saat 19.00’da başlayacak.

BAŞSAĞLIĞI DİLERİM

19 Ocak 2014 Pazar

Sayın Ali Koç'un eniştesi, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Semahat Arsel'in eşi Doktor Nusret Arsel'in vefatını, üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım.

Merhum Nusret Arsel'e Allah'tan rahmet; Değerli dostum Ali Koç başta olmak üzere Koç Ailesine ve Nusret Arsel'in tüm yakınlarına başsağlığı dilerim.

Aziz YILDIRIM
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı

 
 

BÜYÜK FENERBAHÇELİLER

17 Ocak 2014 Cuma

ÖNCELİKLE 3 TEMMUZ’DAN BUGÜNE KADAR ŞAHSIM VE YÖNETİMLERİM NEZDİNDE FENERBAHÇE’YE VERDİĞİNİZ ‘YIKILMAZ’ DESTEKTEN ÖTÜRÜ HEPİNİZE AYRI AYRI ŞÜKRAN VE SEVGİLERİMİ SUNARIM.

BİLMENİZİ İSTERİM Kİ;

BEN AZİZ YILDIRIM OLARAK BU HUKUKA AYKIRI KARARA SAYGI DUYMUYORUM VE BU SİYASİ KARARI TANIMIYORUM.

FENERBAHÇE’Yİ, SİYASİ VE HUKUK DIŞI KARARLARLA VE EN ÖNEMLİSİ PUSU GELENEKLERİNDEN GELEN UYGULAMALARLA TESLİM ALMAYA ÇALIŞANLAR YİNE TARİHİ BİR HATANIN EŞİĞİNDEDİRLER.

AZİZ YILDIRIM ÜZERİNDEN FENERBAHÇE’YE KUMPAS KURANLAR, FENERBAHÇE’Yİ LEKELEMEK İSTEYENLER ŞUNU İYİ BİLMELİDİRLER Kİ;

AZİZ YILDIRIM İÇİN TEK GERÇEK FENERBAHÇE’DİR.

VE FENERBAHÇE’NİN ADININ YANINDA AZİZ YILDIRIM’IN BAŞKANLIĞI, ÖZGÜRLÜĞÜ VE HATTA VARLIĞININ HİÇBİR ÖNEMİ YOKTUR.

BİR KEZ DAHA TARİHE NOT DÜŞERİM Kİ; AZİZ YILDIRIM GEREKİRSE BAŞKAN DEĞİL BU KULÜBÜN KAPISINDA BEKÇİ DAHİ OLUR AMA NE FENERBAHÇE’DEN KOPARILABİLİR, NE DE ONLARA TESLİM OLUR.

BUNU SAĞLAYABİLECEK HİÇBİR MAKAM VE KARAR HENÜZ GÖRÜLMEMİŞTİR VE GÖRÜLMEYECEKTİR.

BUNUNLA BİRLİKTE;

KUMPASLAR, PARALEL DEVLETLER, TÜKENMİŞ YANLI YARGILAR, ELE GEÇİRİLMİŞ DEVLET MEKANİZMALARINA DAİR SÖYLEMLER HAVADA UÇUŞURKEN,

EMNİYET VE YARGININ ALDIĞI HER KARAR ARTIK YOK HÜKMÜNDE İLAN EDİLMİŞKEN VE BUNUN ÖNLEMİ OLARAK ‘ADİL VE YENİDEN YARGILANMA HAKKININ’ TARTIŞILDIĞI BU SÜREÇTE, APAR TOPAR VERİLEN BU KARAR, AZİZ YILDIRIM’IN VE TÜM KAMUOYUNUN NEZDİNDE SADECE BİR SİYASİ MANEVRADIR VE 3 TEMMUZ’UN ALTINA ATILAN ISLAK İMZADIR.

FENERBAHÇE’NİN ADİL YARGILANMASINI DAHİ BEKLEME TAHAMMÜLÜ GÖSTEREMEYEN BU ZİHNİYET, İŞBİRLİKÇİLERİ VE RANTÇILARI İLE BİRLİKTE 3 TEMMUZ’UN BİZZAT KENDİSİDİR.

VE AZİZ YILDIRIM’IN BU ZİHNİYETLE MÜCADELESİ HER ZAMAN VE HER YERDE DEVAM EDECEKTİR.

İSTER KULÜBÜNÜN BAŞINDA İSTER CEZAEVİNDE…

KALDI Kİ BİZLER, ARKAMIZDAN İTENİ DE ELİNİ UZATMAYANI DA ÇOK İYİ BİLMEKTEYİZ…

TÜM FENERBAHÇELİLER EMİN OLSUNLAR Kİ; “SÜREÇ ONLARIN İSTEDİĞİ

 
Kulüp

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kuruluş yılı: 1907

Kurulduğu Yer: 
Moda’da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı.

1895 yılında Moda’da oturan İngilizlerin modern futbolu oynamaya başlamaları, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kurulmasının ilk adımları olacaktı.

Deniz öğrencisi Fuat Hüsnü Kayacan’ın, 1899 yılında Fenerbahçe Stadı’nın bulunduğu çayırda meşin yuvarlağa yaptığı vuruşlar sırasında arkadaşları Reşat Denyal, Mehmet Ali ile dile getirdikleri "Ah biz de bir futbol takımı kurup oynayabilsek" özlemi, Türk gençleri arasında Black Stockings FC kurulmasına sebep olmuştur. Fakat daha sonra, kulüp monarşi rejiminin engellenmesini önlemek amacıyla hemen dağıtılmıştır.

Bir kaç gencinde katılımıyla aynı isimler, 1902 senesinde bu kez Kadıköy Futbol Kulübü adı altında toplandılar. Ancak daha sert hafiye baskını bu girişimi de engellemiştir.

1907 yılının bir bahar gününde gene bir maç dönüşü Ziya, Ayetullah ve Necip evlerinde çay içerlerken sönmeyen ideallerini bir kez daha başarmaya yöneldiler. Monarşi rejimi artık gevşemiş ve bu girişim bu kez tutunmuş ve FENERBAHÇE FUTBOL KULÜBÜ bir daha kapatılmamak üzere kurulmuştur.

Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün ilk yönetim kurulu şöyledir: Ziya Bey "Başkan", Ayetullah Bey "Genel Sekreter" ve Necip Bey de "Genel Kaptan ve Veznedar"dır.

Tabii kuruluş yılları kolay olmamış, zaman zaman futbolcu bulmakta zorlanılmış ve bir çok defa gemilerden ödünç futbolcu alarak ligdeki mücadelesini sürdürülmüştür. 1909 yılında kulübün adı Fenerbahçe Spor Kulübü olarak değişmiş, renkleri de sarı-beyazdan bugünkü rengi olan sarı-laciverede çevrilmiştir. 1909-1911 yılları Fenerbahçe’miz için çok zor geçmiş bir ara dağılma noktasına bile gelinmiş ancak Elkatipzade Mustafa adlı üye, kulübü kurtaran adam olmuştur. Lokali dahi olmayan kulübün takımları çok kötü durumdayken St. Joseph, Robert College ve Kadıköy Numune Mektebi’nden toplanılan genç futbolcularla, kulübün genç takımları kurulmuş, bir nevi alt yapısını oluşturulmuştur. Bu atılım, başarısız geçen 2 yılın ardından Fenerbahçe’ye hiç yenilmeden ilk şampiyonluğunu getirmiştir.

Bu şampiyonluk ise, Fenerbahçe’ye yaşama gücü aşılamış ve kulüp Altıyol ağzında 2 odalı bir lokale kavuşmuştur. Balkan Savaşı nedeni ile yapılmayan 1912-1913 lig maçlarından sonra üst üste ve yenilmeden kazanılan 2 şampiyonluk, Fenerbahçe camiasını oluşturmaya başlamıştır. Fenerbahçemiz aynı zamanda 1914 senesinde tertiplenen Genç takımlar şampiyonluğunu da kazanmış ve 10 yıl içinde en çok şampiyonluk kazanmış takım olma unvanını alarak İngilizler tarafından verilen tarihsel şilti de almaya hak kazanmıştır.

Kurucular: Nurizade Ziya Songülen Bey, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi talebesi Necip Okaner Bey, Hindli namıyla anılan Asaf Beşpınar Bey ve Enver Yetiker tarafından kurulmuştur.

İlk Başkan: Nurizade Ziya Songülen

Renkleri: Sarı Lacivert

Amblem: Fenerbahçe Kulübü’nün ilk amblemi, Fenerbahçe burnundaki ışık saçan beyaz feneri, renkleri ise sarı ile beyaz olmuştu. Ancak, kulüp mensupları bunu tatminkar bulmadıkları gibi, anlam bakımından da içinde bulunulan monarşi rejimini tehdit edici sayılabileceği endişesi ile kısa sürede iptal etti. 1910 yılında Fenerbahçeliler arasında resim çizmede maharetiyle tanınan futbolcu solaçık Hikmet (Topuz)’in çizdiği (bugünkü) amblem ise herkesin beğenisini kazandı ve kabul edilerek bugünlere kadar da ulaştı. İşte "sarı ve lacivert" ağırlık içinde olmak üzere 5 renkten oluşan amblem ve şu anlamları taşımaktaydı(*22) ; "FENERBAHÇE SPOR KULUBÜ 1907" yazılı beyaz yuvarlak çerçeve, temizlik ve açık yüreklilik ifadesiydi. Kırmızı fon ise, safiyet ve Fenerbahçeliler arasındaki sevgi ve bağlılığı belirtirken bu arada bayrağımızı da sembolize etmekte, ortadaki sarı renk Fenerbahçe için duyulan gıpta ve kıskançlığı, kalp şeklindeki lacivert renk asaleti temsil etmekteydi. Sarı lacivert renkler içinde yükselen palamut dalı Fenerbahçelilik güç ve kudretini sembolize etmekte, yeşil renk ise yükselen bu kudret için başarının gerekli olduğunu açıklamaktaydı. Böylece "milli renkler arasında doğan Fenerbahçe"nin, sarı ile lacivert renkler beraberindeki bu amblemi üyelerce de kabul gördüğünden, klişesi İngiltere’ye Manchester şehrine yollanmış ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bugünkü rozeti olarak ilk kez 1910 yılında yaptırılmıştı. Rozet; 1929 yılından itibaren üzerindeki eski Türkçe harfleri yeni Türkçe harflere bırakmış ve manada önemli etki yapmayacak ufak tefek değişikliklerle de günümüze kadar aynı şekli muhafaza ederek gelmiştir.

 


 

GİBİ BİTMEYECEKTİR.”

VE SON SÖZÜ FENERBAHÇE SÖYLEYECEKTİR.

GELİNEN BU NOKTADA, GEREK BU KARAR VE GEREKSE SÜREÇLE İLGİLİ ARTIK SUSMAK VE ÖTELEMEK YERSİZ VE ANLAMSIZDIR.

 

—————

Geri